
Bu sabah kütüphaneden aldığımız kitapları geri vermek için Neustadt'a gittik. Kütüphaneden çıkınca gördük ki bit pazarı kurulmuş. Çoluk çocuk eski eşyalarını satıyor. Katja bana çocuklar için bir miktar para verdi ve kendisi birden kayboldu. Çocuklara istediklerini alabileceklerini ama satın alma işlemini kendilerini yapmaları gerektiğini söyledim. Daha bir dakika geçmeden iki yeni arabamız olmuştu. Daha sonra Serkan bir kitap aldı. Bir de ikisi için parmak izi alma seti aldık. Ümit durumu eşitlemek için bir şey aramaya başladı. Sonunda küçük renkli taşlardan almaya karar verdi. O tezgaha bakan kadına aynen şöyle sordu:
-Wie viel kostet dieses Diamant?
Yani, bu elmas kaç para? Kadın şaşırdı ama bizim oyun dünyamızda parlak her taşın elmas olduğunu nereden bilsin?
Sonra bir tane de tahta yılan alıp gittik. Tabii yolda Ümit'i o yılanın gerçek olmadığı konusunda ikna etmemiz çok kolay olmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder