1 Haziran 2012 Cuma

Tırtıllar (7)

Haftabaşı günlerim şirket ve briç dersleriyle geçtiği için tırtıllarla pek ilgilenemiyorum. Geçtiğimiz salı akşamı da turnuvadan eve geç geldim ve kısaca tırtıl kutularına bir baktım. Kozaların olduğu kutuda kana benzeyen kırmızı lekeler vardı ve ilk iş olarak panikle kozaları saydım. Üç tane olması gerekirken sadece iki tane bulabildim. Acaba üçüncüye ne oldu, kan lekeleri nereden geliyor derken kutunun kapağında başaşağı asılı duran yırtıkpırtık kelebeğini gördüm. Kanatları kapalı bir şekilde hareketsizce bekliyordu. Kanadının alt tarafındaki beyaz C işareti çok net görülüyordu. Asıl şaşırtıcı olan şey ise yırtıkpırtık kozasının sağlam bir şekilde kutuda duruyor olmasıydı. Kapağı kaldırıp yakından bakmak istediğimde kelebek aniden uçup bir yerde saklandı. Yatmayı planlarken kelebeği aramaya başladım. Kafamı kaldırır kaldırmaz pencerede bir adet amiral kelebeği gördüm. Bu kelebeğin tırtılı bende yok diye düşünüyordum, ayrıca sadece bir koza bozulmuştu ve odada iki kelebek vardı. Lea'nın kelebekleri avlamamasını ümit ederek yatmaya gittim. 

Sabahleyin kelebeklerin fotoğrafını çekip serbest bırakma planımı havanın yağmurlu ve soğuk olması nedeniyle erteledim. Bu sırada yırtıkpırtık da saklandığı yerden çıktı. İşe gitmeden önce bodrumdan iki ayakkabı kutusu aldım ve kelebekleri sakince durabilecekleri karanlık ama güvenli hücrelerine yerleştirdim. Ani hareket yapmadıkça parmağımın üzerinde sakince durmaları bugüne kadar sadece Serkan'ın başardığı bir olaydı. 

Havaların kötü gitmesi nedeniyle kelebekler perşembe gününü de kutularında geçirdiler. Hareketsiz durdukları sürece enerjiye ihtiyaçları olmadıklarından yiyecek vermeye gerek yokmuş, zaten yiyecek olarak ne vereceğimi de bilmiyordum. Yine de kutulara şekerli su ve küçük meyve parçaları koydum. 

Sonunda cuma sabahı yağmur durdu ve güneş de bulutların arasından kendini çaktırmadan hafifçe gösterdi. Zaman geldi diyerek fotoğraf makinemi alıp ve yırtıkpırtık ile bahçeye indim. 

Yırtıkpırtık esaretten sonra ilk kez kamera karşısında

Bu filmden kısa süre sonra da yırtıkpırtık özgürlüğe doğru uçtu. Fakat bu saatlerde avlanmaya başlamış olan kırlangıçlara yakalanma şansı da var.

Ardından içeri gidip amirali aldım. Amiral yırtıkpırtıktan daha çok oyalandı, belki de yaralanmış olması nedeniyle o kadar çabuk uçup gitmedi. 

Amiral ağaç gövdesinde son uçuş kontrollerini yapıyor. Sol kanadın altındaki ve sağ kanadın üstündeki yaralanmalar burada görülebiliyor. Dilerim tabiat ana bunların nasıl iyileşeceğini biliyordur.


Bu akşam eve geldiğimde salı gecesi kafamı karıştıran koza bilmecesinin çözümünü de fotoğraflarla belgeledim.
Yırtıkpırtığın hemen hemen hiç bozulmamış kozası, arka kapıdan kaçmış. Kozanın dalla birleştiği yerde görünen parça koza yapımı sırasında artık bir daha kullanılmayacağı için atılan çene kısmı.

Bu da amiralin kozası, artık kullanılacak durumda değil.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder