13 Nisan 2014 Pazar

Milli matematik

Uzun yıllar önce çok uzak bir galakside her şeyden çok uzak bir ülkede sınavlar yapılmaktadır.


Sevgili vatandaşlarım. Yine sınav dönemi geldi çattı. Çocuklarımızın geleceğini belirleyen bu sınavlar çok önemlidir ve tabii ki ben de bu konuyla çok yakından ilgleniyorum. İstatistik lobisi geçenlerde yine sözde bir araştırma yapmış ve çocuklarımızın matematik net ortalamasını üç olarak hesaplamışlar. Öncelikle bu sonunca saygı duymuyorum. Bu hesabı yapanların matematik neti belki ikiydi. Bakanıma emir verdim bu konuyu araştıracak. Ayrıca istatistiklerden sorumlu bakanım da bir çalışma grubu kuracak ve istenirse çocuklarımızın matematik neti ortalamasının iki olarak hesaplanabileceğini gösterecek. Bunlar bizim milli beraberliğimizi bozmaya çalışanların basit oyunlarıdır. Bu oyunları bozacağız. Gerekirse dersanelerine gireceğiz, dersanelerine. Geçen hafta Milli Eğitim Bakanıma çocukların gerçek seviyesini sordum ve geometride biraz zorlandıklarını öğrendim. Pi'yi üç almalarına rağmen yine de yapamıyorlarmış. Pi'yi üç almak ne demektir sevgili kardeşlerim? Tek Parti döneminin bir başka dayatması ve gördüğünüz gibi işe yaramıyor. Mecliste de dile getirdiğim gibisize bir müjde vermek istiyorum. Hedefimiz iktidarı kaybtmek pahasına da olsa pi'nin bir alınmasını sağlamak. Önümüzdeki altı ay ekonomik dengeleri bozmamak için pi iki alınacak. Sonra bunu bire düşüreceğiz. Bunun çalışmalarını yapmak için bakan arkadaşlarıma emir verdim. TePe bildiğiniz gibi bu durumda çemberlerle ve dairelerle çalışmanın imkansız olacağını ileri sürüp gerekirse anayasa mahkemesine gideceklerini söyledi. Bakın, buradan çok açık söylüyorum. Bu zihniyet yüzünden yıllarca, on yıllarca çember üzerinde yol alıp başladığımız yere gelmedik mi hep? Bu zihniyet bizi bu kadar zaman çemberin dışında bırakmadı mı? Yok öyle. Kusura bakmayın ama bu kardeşiniz böyle küçük düşünemez. Artık yola çembersiz devam etmemiz lazım ve anayasa mahkemesinin de muhalefetin bu tuzağına düşeceğini sanmıyorum. Hakim arkadaşlarıma da emir verdim. Hatta gerekirse anayasayı değiştirme yoluna da gidebiliriz. Her şey çocuklarımız ve süper güç olma yolundaki ülkemiz için sevgili vatandaşlarım. 

Ümit ve Serkan - Bilgi güçtür

Okul zamanı saat yedide zar zor kalkan çocukların haftasonu dahil herhangi bir tatilde altıda kalkıp televizyon karşısına geçebilmeleri bu hayatta anlayamayacağım gizemlerden biridir. Yalnız Serkan bu sefer bir hata yaptı ve gözlüğünü takmayı unuttu. Karşılığında da yarın televizyon seyretme yasağı kazandı. Tabii ki hemen yasal itirazlarını yapmaya başladı ama bunlar da pek işe yaramadı. Son koz olarak sahneye Ümit'i sürdü.

Ümit: Yarın ben de televizyon seyredemeyeceğim.
Katja: Hayır, yasak sadece Serkan için. Sen seyredebilirsin.
Ümit: Ama televizyonu açmayı ben bilmiyorum, Serkan biliyor.
Katja: İşe gitmeden önce baban açar televizyonu.
Ben: (içimden) Lanet olsun, yarım saat daha önce kalkmam gerekecek şimdi. Bir yolunu bulup Serkan'ın yasağını iptal ettirmek lazım.  

8 Nisan 2014 Salı

Mesleğim

Kısaca yazılım geliştiriyorum. Bilgisayar programı yazıyorum da denebilir ama aslında yazılımı yoktan var ediyorum. Yani projeyi henüz hiçbir şey yokken alıyorum, tasarlıyorum, yapıyorum ve test ekibine, oradan da satışa teslim ediyorum. 

Şu an çalıştığım şirket endüstriyel teraziler üretmekte. Aileme yıllarca bu terazilerin programlamasında çalışıyorum diyordum ama bana boş boş bakıyorlardı. Sonunda üretim hattında bulunan bir endüstriyel terazinin çalışırkenki videosunu gösterdim ve hayretle bakmaya başladılar. Saniyede on tane pakedi doğru tartıp hatalı olanları üretimden otomatik olarak atabilmek iyi bir performanstı.

Doktorlarla mesleki konuşmalar her zaman ilginç olmuştur. Herhangi bir rahatsızlığım nedeniye gittiğim her doktor yazılım geliştirdiğimi öğrendiğinde hemen bir tıp kitabını raftan alıp "tahmini" rahatsızlığımla ilgili bir sayfayı açıyor ve resimlerle yirmi yıl önceki biyoloji bilgilerimi sınar gibi durumu açıklamaya başlıyordu. Bir tanesi hariç. Eski aile doktorum. Mesleğimi söylediğimde "Bilgisayarlar kadar kompleks şeylerin nasıl programlanabildiğini hiç anlayamayacağım" deyişini içimde birden beliren "acaba bilgisayardan daha kompleks olan vücudumu anlayabiliyor mu?" sorusu takip ederdi. 

Doktorlar çok kompleks işler yaptığımı düşünüyor. Arkadaşlarım ise bütün gün oyun oynadığımı. Annem büyücülük yaptığıma inanıyor. Ben problem çözdüğümü sanıyorum. Aslında yaptığım şey ise tam olarak bu skeçte anlatılıyor.

6 Nisan 2014 Pazar

Milli coğrafya

Uzun yıllar önce çok uzak bir galakside her şeyden çok uzak bir ülkede, seçimler bitmiş ama sayımlar tüm hızıyla devam etmektedir


Sevgili vatandaşlarım. Bu seçimde de bizden ezici desteğinizi esirgemediniz. Bize verdiğiniz bu yetkiyi aynı ezicilikle önümüzdeki dönem de kullanacağız. Bu seçim sonuçları artık geride kalmıştır ve önümüzdeki hizmetleri şimdiden planlamaktayız. Tabii ki hep dediğimiz gibi öncelik eğitimde olacaktır. Yıllardır çocuklarımızın beyinlerini gereksiz yere karışık bilglerle dolduran bu TePe'nin yarattığı yıkıma son vereceğiz artık. Bakın elimdeki belgelerle konuşuyorum, Tek Parti zamanındaki coğrafya kitabı, ne diyor? Kuzeyde ve güneyde dağlar denize paralelmiş, batıda da dik. Bu nedenle kıyılar düz ya da girintili çıkıntılı oluyormuş. Bunu bakanımla konuştum. 'Böyle olmak zorunda mı?' diye sordum. Çocuklar bu kadar şeyi nasıl akıllarında tutsunlar? Şimdi muhteşem projemi halkıma ilk kez burada açıklıyorum. Bakanıma emir verdim, batıdaki dağlar yıkılacak ve denize paralel olarak yeniden yapılacaklar. Bu sayede kıyılar düzelecek ve uzunluğu da kısalacak. Bu da ulaşım hızlanacak ve ucuzlayacak demek. Bundan başka iklimler sorununa da el atacağız. Ülkemde çok fazla iklim ve bitki örtüsü var ve çocuklar bunları anlayamıyor. Kendi oğlumdan biliyorum. Güneyde hangi iklimin olduğunu soruyorum, 'anlamadım babacığım' diyor. Orman bakanımla konuştum bunu. Her yere ağaç dikmek uzun süreceğinden ağaçları kesme yoluna gitmeyi düşünüyoruz. Her şey çocuklarımızın daha kolay ve kaliteli bir eğitim alması için