21 Nisan 2012 Cumartesi

Başka bir tür ralli

Hayvanları anlayabilmek için bitkileri tanımak gerektiğinden uzun zamandır kütüphaneden çiçekler üzerine kitaplar almayı düşünüyordum. Sonunda evde birikmiş kitapları geri verme bahanesiyle kütüphaneye gitmeye karar verdik. 

Bitkilerle ilgili taşıyabildiğim bütün kitapları aldıktan sonra Katja çocuklara ralliye katılmayı isteyip istemediklerini sordu. Ralli dedikleri şey aslında her yıl şehirdeki kitapçıların çocuklar ve büyükler için düzenledikleri bir yarışma. Üç kategoride düzenleniyor: İlkokul öğrencileri, ortaokul öğrencileri ve yetişkinler. Şehir içinde belli adreslerde çeşitli istasyonlar hazırlanıyor ve her istasyonda katılımcıların çözmeleri gereken sorular asılıyor. Soruların cevapları ile ilgili ipuçları da yakınlarda oluyor. Doğru cevaplar damga alıyor ve bütün istasyonlar tamamlanınca cevap formu kütüphanede çekilişin yapılacağı kutuya atılıyor.

Ümit tabii ki katılmak istedi ama Serkan istemedi. Buna karşın bizimle gelmeyi kabul etti. Genelde sorular kolaydı. En ünlü Türk yemeği: Döner. Uçamayan kutup kuşu: Penguen. İtalyan mutfağının en ünlü temsilcisi: Pizza. En büyük insan yapısı: Çin seddi. Çocuk masalları ve yemek ağırlıklı bir yarışma yani. Bir iki zor soru vardı ama, örneğin Gana dilinde merhaba ne demektir gibi. Tabii ki Akwaaba adında bir kitap olay yerinde ipucu olsun diye bulunmaktaydı. En zorlandığımız soru ise kardeş şehir Macon hangi Fransa bölgesindedir sorusuydu. Ben kitapçıda seyahat kitaplarına bakmaya başlamıştım ki orada çalışan bir kız ipuçlarının daha kolay bir yerde olduğunu söyledi de Burgund cevabını bulabildik. 

Ümit'in en çok hoşuna giden yer ise geçenlerde fiyatların çok kazık olduğundan şikayet ettiği kitapçı oldu. Bedava sihirli rozet yapmayı öğrenince kitapçı için söylediği her şeyi geri aldı. Serkan da kendi katılmasa da birkaç soruya cevap vererek Ümit'e yardım etti. Böylece kötü havaya rağmen yine de güzel bir gün geçirebildik.

Ümit, formunda kendi bilgilerini dolduruyor

Serkan ilk cevabı yazıyor: Döner

Ümit, Serkan'ın cevabı yazmasını bekliyor

Cadılar ve çocuklar her yerde

Ümit rozeti için resim kesiyor

Rozet için büyü gerekiyor. Ümit'in seçimi: Affenmann und Spinnenkreuz!


14 Nisan 2012 Cumartesi

Orange Tip (Aurorafalter)

Mart'ta havaların birden ısınmasıyla ortaya çıkan bu kelebek o zamandan beri hedeflerim arasındaydı. Bilimsel adı Anthocharis cardamines. Kitaplardan nektar kaynağı olan çiçeklere bakmıştım ama bu çiçeklere bu yakınlarda rastlamamıştım. Ayrıca uçmaya Nisan'da başlaması gerekiyordu. Anlaşılan havaların azizliğine uğramıştı. Bir ay boyunca tek bir kelebeğin bahçe üzerinden transit geçişini seyretmek  hem güzel hem de moral bozucuydu.  

Bu gün kaynanamın evine giderken günümün anlaşılmaz bir şekilde şanslı geçeceğini düşünüyordum. Eve gelince hemen bahçeye çıktım. Çocuklar da peşimden tabii ki. Çekiçleriyle taş kırmaca oynayacaklarmış. Tam ümitsizliğe kapılmak üzereyken aradığım kelebek bahçenin havuzlu köşesinde gözüktü. Bu sefer geçip gitmek yerine biraz oyalanmıştı. Çocukları taş kırmak için bahçenin başka bir yerinde gönderip havuz başında beklemeye başladım. Bir süre sonra bir tanesinin iyice bozulmuş bir çiçeğe konmuş olduğunu gördüm. Bu sırada başka bir tanesi de aynı çiçeğe yönelince sevincim iyice arttı. Demek bu bahçede ilgilerini çeken çiçekler vardı. Bir tanesi ilk çatışmadan sonra hemen uçup gitti ama sorun değildi, ikisi de erkekti. Erkek ile dişi arasındaki en belirgin fark kanatlarının üst tarafındaki renkler. Erkeklerde kanat uçları turuncu oluyor, dişilerde ise bu turuncu leke yok.

Şimdi tek ihtiyacım olan şey kelebeğin yeterince uzun süre o nektarı neredeyse bitmiş çiçek üzerinde kalmasıydı.  Kamerayı hazırlarken aynı zamanda yavai yavaş çiçeğe yaklaşıyordum ki istediğim oldu. Güneş bulutların arkasına saklandı ve serin bir rüzgar çıktı. Bu şartlar altında kelebek ciddi bir tehditle karşılaşmadığı sürece olduğu yerde kalacaktı. İyice yaklaştım ve birkaç poz çektim. Tabii ki soğukta kanatlarını kapatmıştı ama bu bile bana yeterdi. Yeterince fotoğraf çektikten sonra aşağıdaki videoyu çektim.


Güneş bulutların ardından çıkmaya başladığında kelebek de kanatlarını açmaya başlıyor. Turuncu leke ve mavi gövde görünür hale geliyor. Sonra kanatları kalkışa hazır duruma getiriyor. Çekim sırasında bunu görünce fazla zamanımın kalmadığını anladım ve bir poz fotoğraf daha çektim. Ardından kelebek de uçtu ve gitti. Şimdi hedef bu kelebeğin yumurta ya da tırtıllarını bulmak.

7 Nisan 2012 Cumartesi

Paskalya

Hristiyanlığın en büyük bayramı nedeniyle burada haftasonuyla beraber dört gün tatil. İsa'nın çarmıha gerilmesiyle başlayan tatilimiz, dirilmesinin ardından pazartesi günü sona erecek. Dindar nesil perhizdeyken biz çocuklara gerçek ve çikolatadan paskalya yumurtaları topluyoruz. 

Biz geleneksel atıcılık görevimizi yerine getirmek için öğleden sonra atıcılık kulübüne yollanırken çocuklar evde kalıp bahçede çikolataları için yuvalar yaptılar. 

Köyümüzün atıcılık kulübü

Bu sefer çok fazla yumurta vurmayı planlamadığımızdan biraz geç gittik ve bu yüzden de atış poligonu hiç kalabalık değildi. 

Kulüp herkes için havalı tüfek ve mermileri hazırlıyor

 Bu yılki kurallar kısaca şöyleydi:
Hedef kağıdına 5 kere ateş edilebiliyor.
Hedefin ortası 2 yumurta, diğer kısımları 1 yumurta.
10 metreden hedefe yaslanmadan ateş edilecek (14 yaşından küçükler yaslanabilir).




İlk tur atışlar sırasındaki pozlarım

İlk tur sonuçlarım: 6 yumurta


Kısa günün karını topluyoruz


Takımımızın en iyi atıcısı Astrid ve tavşanla beraber 50 yumurta

Bir paskalya mecburi hizmetini de böylece geride bıraktık. Seneye tekrar görüşmek üzere hoşça kalın!